Hakkari Üniversitesinde “Kadın ve Toplum Seminerleri 2” Düzenlendi

HABER: SERDAR SEVİ-HALKIN SESİ GAZETESİ

Hakkari Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonunda gerçekleştirilen seminere; Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş, Eşleri Melike Pakiş, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Bada ile Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Selda Tuncer, Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Zehra Yılmaz, Hakkari Üniversitesi Genel Sekreteri Kerim Akar, Fakülte Dekanları ve Yardımcıları, Yüksekokul Müdürleri, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Mukadder Baran, Hakkari Kamer Vakfı Yöneticileri, akademik-idari personelleri ile öğrenciler katıldı.

Hakkari Üniversitesi akademisyenleri ve öğrencileri, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında kadına yönelik şiddetle ilgili farkındalığı arttırmak için sabah saatlerinde Hakkari şehir merkezinde “Kadına Yönelik Şiddete Hayır Yürüyüşü”nü gerçekleştirdi.

Hakkari Üniversitesi Konferans Salonunda bu farkındalığı vurgulamak amacıyla Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen Kadın ve Toplum Seminerlerinin ikincisi , açılış konuşmaları ve Üniversite öğrencileri tarafından hazırlanan skeç ve  Hakkari şehir merkezinin çeşitli yerlerinde yapılan sosyal deney-röportaj sinevizyonu ile başladı.

Açılış konuşmalarını gerçekleştiren Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş: “Kadın ve şiddet kavramlarının yan yana gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. Kadın kardeştir, kadın ruh arkadaşıdır. Allah ilk insana, ilk peygambere bir arkadaş, bir eş olarak yaratacağı varlığı aynen o ilk peygamberi, ilk insanı yarattığı şekilde yaratabilirdi. Fakat o şekilde yaratmadı; o ilk insana, ilk peygambere yol arkadaşı, dost ve eş olacak insanı kadın olarak yarattı. Cenab-ı Allah ikisi arasındaki sevgiyi, saygıyı kâinata bir düzen kuracak şekilde oluşturdu. Hem İslamiyetin hem Hristiyanlığın hem de Yahudiliğin temel felsefesi bu olmuştur.” diyerek kadınların dini anlamda önemini vurguladıktan sonra “Sloganlar içerisinde en fazla dikkatimi çeken slogan ‘Yok Sayma’ sloganı oldu. Bu durum bizim genel sıkıntımızdır. Genel anlamda birbirimizi anlamaya, birbirimizle konuşabilmeye ihtiyacımız var. Şiddet uygulayan erkeklerin annesi-babası vardı ve bu insanlar bir aile yuvasında yetiştiler. Onun için aile içinde verilen eğitimle; edep,saygı ve sevgi çerçevesinde çocuklarımızla konuşup doğru yolu göstermeliyiz. Hep birlikte bu sosyolojik problemi düzeltebileceğimize inanıyorum. Bu programda emeği geçen ve programımıza katılan herkese teşekkür ediyorum.” dedi.

Hakkari Üniversitesi Rektörünün açılış konuşmasından sonra söz alan Rektör Yardımcsı Prof. Dr. Erdoğan Bada ise kadına yönelik şiddeti, bilimsel ve uluslararası bağlamda örnekler vererek anlattı.

Hakkari Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Mukadder Baran yaptığı konuşmayla Dünyadaki ve Türkiyedeki kadına şiddet istatistiklerine değindikten sonra "Şiddetin önüne geçmek için hep beraber şiddet uygulayan birey ya da bireylere karşı ortak bir tutum sergilemek, yasal ve toplumsal baskılarla bunun önüne geçmek, ayrıca mağdur  olan bireylerin yanında yer alarak kadınlara şiddetin kaderleri olmadığını göstermek, şiddet görmüş kadınların istihdamında kolaylıklar sağlamak, psikolojik, yasal ve kurumsal olarak desteklerimizi sunmak en insani davranışlardan biridir. Kadına şiddeti ya da Kadın cinayetlerinin ve de çocuk istismarlarının olmadığı huzur dolu bir dünya umut ediyorum." diyerek sözünü bitirdi.

Ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Selda Tuncer, Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Zehra Yılmaz “Şiddetin Cinsiyetli Halleri ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Üniversitelere Ne Rol Düşüyor?” konularını ele aldılar.

Soru cevap şeklinde devam eden seminer; konuşmacılara katkılarından dolayı Hakkari Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Pakiş ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erdoğan Bada tarafından verilen teşekkür belgesi ve çiçek takdimi ile son buldu.