Nurhat Kartal’ın Sanatla Büyüyen Yolculuğu

Resme olan ilgisinin nasıl başladığını anlatan Kartal, “Beş yıl önce ilkokuldayken sıkılmıştım. Abim ders çalışıyordu, ben de bir kağıt ve kalem alıp onu çizmeye başladım. Sonuç beklediğimden çok daha iyi oldu. Daha sonra babamı, annemi, kardeşlerimi ve akrabalarımı resmettim. Zamanla çevremdeki insanların ilgisini çekmeye başladım” diyor.

Sanat, bir yetenek olduğu kadar aynı zamanda emek isteyen bir yolculuk. Kartal, bu süreçte kendini geliştirmek için sürekli çizdiğini, farklı teknikler denediğini ve en önemlisi her detayın üzerine titizlikle çalıştığını belirtiyor. Bugün artık sadece yakın çevresinin değil, birçok önemli kişinin de portrelerini çiziyor. Bunun yanı sıra hayvan figürleri üzerinde de çalışarak sanatıyla doğayla olan bağını da güçlendiriyor.

Geleceğe dair hedeflerini de paylaşan genç sanatçı, “Eğer fırsat olursa Yüksekova için önemli çizimler yapabilirim” diyerek yaşadığı bölgeye sanat yoluyla katkı sunmak istediğini vurguluyor. Onun için resim yalnızca bir hobi değil, aynı zamanda insanları bir araya getiren, geçmişi ve duyguları görünür kılan bir anlatım biçimi.

Sanat, içten gelen bir ilhamın ve azmin eseri. Nurhat Kartal’ın resim serüveni, bir yeteneğin nasıl gelişip güçlenebileceğini ve sanatın her ortamda hayat bulabileceğini gösteren ilham verici bir örnek olmaya devam ediyor.

HALKIN SESİ