İdlib intikali sığınmacılara umut ışığı oldu
Esad rejiminin siyasi muhaliflere yönelik kıyımlarıyla başlayan iç savaş, 6 yıl boyunca uluslararası güçlerin güdümünde çoğalan çetelerin acımasız yayılımıyla önüne geçilemez bir kaosa dönüştü.
Çok sayıda sivilin katledildiği bu kaos milyonlarca Suriyelinin Türkiye başta olmak üzere çeşitli ülkelere göçüne neden olurken, aynı zamanda göçün meydana geldiği ülkelerde de çeşitli dengelerin aksamasına neden oldu.
Göçlerin meydana getirdiği ekonomik sorunların yanı sıra, sınır çizgisinin iki yakasında yaşayan akrabaların arasına da adeta uçurumlar girdi.
Astana görüşmeleri kapsamında Rusya ve İran işbirliğiyle 'çatışmasızlık' tesis etmek için Suriye'nin İdlib kentine yoğun askeri birliklerle intikal gerçekleştiren Türk Silahlı Kuvvetleri, hem Suriyeliler için hem de Türk vatandaşları için umut ışığı oldu.
Savaştan kaçıp Türkiye'ye sığınan Suriyeliler ile savaştan önce Suriye ile ticaret yapan Türk vatandaşları, bölgedeki çatışmasızlık düzenini iple çekmeye başladı.
Hayrullah Raban isimli Suriyeli, ailesinden pek çok kişinin katledildiği Hama kentinden 5 yıl önce Türkiye'ye sığındığını belirterek, “Memleketimizde çok kötü bir savaş ve bombalar vardı. Buraya kaçtık geldik. Pamuk, fıstık, soğan tarlalarında amelelik yapıyoruz.
Türk Silahlı Kuvvetleri İdlib'e girmiş ve insanları kurtaracaklar. Şehrimiz tekrar güvenli olursa gitmek istiyorum ama bize orada kısmet yok. Hala savaş var, nasıl gideceğiz?” dedi.
“Türk askerlerini görünce oğullarımı görüyorum”
Sınırın Türkiye tarafındaki Hatay'ın Reyhanlı ilçesine bağlı Kuşaklı Mahallesi'nde yaşayan 6 çocuk annesi Fatma Cemiloğlu (47) ise sınır çevresinde Türk askeri gördüğü zaman gururlandığını vurgulayarak, “Onları gördüğüm zaman sanki oğullarımı görmüş gibi hissediyorum. 'Ya rabbim' diyorum, kurban olayım.
Türk askerlerimize Allah yardımcı olsun. Bizi koruyorlar. Onlar olmazsa Allah bilir şimdi ne olur? Çocuklarımız, namusumuz nereye gidecek? Allah onları korusun” ifadelerini kullandı.
“Orman kanunlarının yaşandığı ülke kurdular”
8 çocuk babası Ahmet Cemiloğlu da (40) Suriye savaşı başlamadan önce Cilvegözü Gümrük Kapısı'nda taksicilik yaptığını, savaştan sonra tüm dengelerin alt üst olduğunu anlattı.
Sınırın ayırdığı Suriye tarafındaki akrabalarıyla savaştan önce yakın ilişki içinde olduğunu ancak savaştan sonra çoğu zaman bir araya gelemediklerini anlatan Cemiloğlu, taksiciliği bıraktıktan sonra Kuşaklı köyünde çiftçilik yaptığını aktardı.
Cemiloğlu, şöyle devam etti:
“Suriye'de 15 senemi geçirdim. Oranın yaşam tarzı ve insanları başkaydı. Şimdi ise savaş bölgesi oldu. Türkiye'nin İdlib'e girmesi emniyet ve güvenlik açısından iyi oldu. Oradaki arkadaşlarımız ve akrabalarımızla internet ve telefon üzerinden görüşüyoruz.
El-Nusra olsun, Özgür Suriye Ordusu olsun, bin tane kol çıktı ve herkes orman kanunlarının yaşandığı kendine göre bir ülke kurmuştu. Askerimiz sayesinde orada emniyet oluşacak. Allah yardımcıları olsun. Türkiye'deki sığınmacılar geri dönmek için savaşın bitmesini sabırsızlıkla bekliyorlar.” İHA
Haber Yazılımı: CM Bilişim