• Hakkari1 °C
Karakter boyutu : 12 Punto 14 Punto 16 Punto 18 Punto
ALIŞ VERİŞ MERKEZİNDE KAYBOLMAK
01 Mart 2018 Perşembe 23:00

ALIŞ VERİŞ MERKEZİNDE KAYBOLMAK

Sahte anılarla yapılan deneyler.

 Yirminci yüzyılda sosyal psikolojinin gelişmesini sağlayan ve bu bilimin karanlıkta kalan gizemli sırlarını gün yüzüne çıkaran amerikalı psikolog yazar Lauren Slater’ın ünlü ve tartışmalı kitabıdır. Slatter, ‘Skinner’ın Kutusu’ adını verdiği kitabında 10 önemli deneyim psikoloğunun deneylerinden haberdar olmamızı sağlamıştır. Amerikalı yazarın kitabı sadece Amerika’da değil dünyanın farklı ülkelerinde büyük tartışmalara yol açmıştır. Kitap ismini yaptığı manivelalı düzenekle sıçanlar üzerine araştırma yapan 20 yüzyılın en önemli edimsel psikologlarından olan Burrhus Frederic Skinner’ın <<Skinner kutusu (edimsel kutu)>> çalışmasından almıştır. Ayrıca yazar Lauren kitabın birinci bölümüne bu deneyin hikayesiyle başlamıştır.

 

 Kitabın 9. Bölümünde Washington Üniversitesi'nden bir profesör olan ve hafızamızın bir kurgu olup olmadığını kanıtlamaya karar vererek, Platon ve Freud'a meydan okuyan profesör Elizabeth Lofthous’un psikoloji deneyleri ele alınmaktadır.

<< Sadece ince bir örtü ayırabilir gerçeği rüyadan… En ufak bir önerinin sonucu olarak, anılar çarpıtılırlar.>> diyor inandırıcı bir şekilde bunu parlak araştırmaları ile kanıtlayan Elizabeth Loftus. Açıkçası Loftus’un anıların bozulması hakkında elde ettiği veriler  en çok talep edilen ürün haline geldi. 1970'li ve 1980'li yıllarda, duruşmalar sırasında savunmaya yardımcı oldu. ‘Bellek söz konusu olduğunda parlama hızla sönüyor’ diyor Loftus. Yaptığı ilk deneyler sonucunda anıların nasıl çarpıtılabileceğini gözlemledi ve ilk anıların zamanla nasıl silindiklerini gösterdi. İnsanlar telkine çok açıklar. Loftus,  20. Yüzyılın en ünlü davası(George Franklin ve kızı Eileen) gerçekleştiği günlerde ‘zihnin gerçekleri ve kurguları normal işleyişi sırasında karıştırdığını’ söylüyor. Bu düşüncesini üzerinde yaptığı bir deneyin sonuçlarına bağlıyor. Deney sonrasında deneklerle yapılan görüşmelerde denekler deney sırasında labaratuvardaki kırmızı sinyallerin sarı olduğunu, labaratuvarda değil de hiç bulunmadıkları bir depoda bulunduklarını ve oradaki sakal tıraşlı kimseleri sakallı olarak hatırladıklarını anlatıyorlarmış. Loftus bu görüşünü ‘Yağmur altında hafıza paslanıyor’ sözleriyle ifade etmiştir. Loftus davayı kaybetti. George Franklin, kızının cinayetten 20 yıl sonra verdiği ifadeler sonucunda, onun en iyi arkadaşına tecavüz etmekten ve öldürmekten ve suçlu bulunarak ölüm cezasına çarptırıldı.  Tanık Eileen’ın Franklin'in kızı olması, davanın basında uzun süre yer almasına sebep olmuştur. Eileen’ın vermiş olduğu çelişkili ifadeler keşfedildikten sonra G. Franklin 1996 yılında serbest bırakıldı. Tanık Eileen’ın ifade vermeden önce hipnoz edildiği ortaya çıktı. Bu, Loftus'un gelecekteki kaderini belirledi.

Onun amacı anıların çarpıtılabileceği ve hatta sahte anıların yaratılabileceğini kanıtlamaktı. Loftus ve öğrencileri, deneysel olarak sahte anılar yaratmak amacıyla " Alışveriş Merkezinde Kaybolmak Tekniğini - Lost in the mall technique " geliştirdiler.  Bu tekniğe konu olacak sahte anının travma ile igili olması; ancak travmaya sebebiyet vermemesine özen göstermişlerdir. Loftus, asistanı Jacqueline Pikrell'in yardımıyla yirmi dört katılımcıyı cezbetti. Her biri için çocukluklarının konularıyla ilgili 3 doğru ve bir hayali kısa anı yazıldı. Yazılan bu bilgiler deneklerin ailelerinden elde edilen bilgilerle yazıldı. Hayali anılar deneklerin çocuklukta alışveriş merkezinde kaybolmalarıyla üzerine kurgulanmıştı. Her bir deneğin hayali anısı onun ebeveynlerinin yardımı ve rızası alındıktan sonra onlarla birlikte kurgulanmıştır.

Ana deneyin sonuçları aşağıdaki gibidir: deneklerin yüzde %25’i alışveriş merkezinde nasıl kaybolduklarını  <<hatırladılar>>. Ne zaman ki, biz onlara gerçekleri açtık; onlar kendilerinin bu şekilde nasıl başarıyla aldatılabildiklerine çok şaşırdılar. Loftus sanki masalların doğduğu ve  kurgusal anıların ayrıntılarıyla tanıştığı yeri bulmuşçasına bu sonuçlardan zevk aldı. 1993'te hatıraları geri getirme fikri yüksek olan Elizabeth Loftus, yaptığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Aslında, bir çok insanın otorite etkisi altında asla meydana gelmeyen olaylardaki mekanlarda bulunduğuna inanmaya başladığını savundu.

 Makalenin yayınlanmasından sonra Loftus, çocuklukta şiddetle ilgili birçok hikayeye inanmadığına dair bir açıklama yaptı. Bunlar onun deneklerinin alışveriş merkezindeki kaybolmalarına ilişkin anıları gibi kurmacadırlar.  Loftus daha da ileriye giderek, Freud'un baskıya ilişkin tüm teorisini sorguladı. Ona göre, bastırmanın psikolojik veya nörolojik bir mekanizma olarak varlığına dair kesinlikle hiçbir nesnel kanıt yoktur. Ona göre, bastırmanın psikolojik veya nörolojik bir mekanizma olarak varlığına dair kesinlikle hiçbir nesnel kanıt yoktur. geri dönen anılar için, fantezi karışımı, korku, can sıkıntısı ve haberlerden duyulmuş  içinde ince ara tabakalı gerçekler.

Paul Ingram'ın davasının örneğinde Loftus, var olmayanları icat etme eğiliminin ne kadar güçlü ve kapsamlı olduğuna ikna oldu. Bu arzu çok güçlüdür ve kendini koruma içgüdüsü bile kazanır. Biz sadece kendi masumiyetimizi kanıtlayan hikayeleri uydurmuyoruz; kendimiz hakkında değerli birşeyler konuşabilmeye karşı konulmaz bir ihtiyaç duyuyoruz.

 

George Franklin hafıza canlanma yöntemi yardımıyla görgü tanığından alınan ifadelerden sonra yargılanıp, cezalandırılın ilk kişi olmuştur. HİKMET ÇALLI

 

 

Bu haber toplam 2769 defa okunmuştur
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
İHALE İLANLARI
Tüm Hakları Saklıdır © 2016 Hakkari Halkın Sesi Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Yazılımı: CM Bilişim